İlk çağlardaki anlamıyla eczacılar, o zamanki deyişle ‘’otacılar’’ insanların hastalıklarına çare olması için danışılan şifacılar olarak bilinirlerdi. O zamanlarda bir hastalığa şifa bulmak, onları iyileştirmek eczacı olarak nitelendirilen kişilerin el üstünde tutulmasını sağlar ve o kişiler sanki sihirli elleri varmış gibi düşünülürdü.
Ne yazık ki günümüzde eczacılığın o büyülü ve saygı duyulan niteliğinden gittikçe uzaklaşılarak aslında birinci kademe halk sağlığı danışmanlığı yapan mesleğimiz yanlış algılarla sanki bu kademedeki bir sağlık kuruluşu değilmiş gibi görülür oldu. Zaman zaman duyduğumuz ‘’Raftan ilaç vermek için ya da pos cihazı kulanmak için bu kadar okunur mu?’’ , ‘’Zaten doktor yazıyor siz sadece veriyorsunuz’’ cümlelerine maruz kalıyoruz. Uzmanlık alanımız ilaç olduğu halde doktorun reçete ettiği bir ilac elimizde yoksa ya da başka bir olası durumda muadil ilaç ile değiştirdiğimizde danışmanlık verdiğimiz kişi bize inanmayıp, bizi yetkin görmeyerek agresifleşebiliyor. Bu da kendi değerimizi bize sorgulatabiliyor.
Toplumdaki mesleki algıların yanı sıra biz eczacılık öğrencilerinin mesleki algısı bile zaman içerisinde çok inişli çıkışlı oluyor. Bir yandan okula devam ederken bir yandan da geleceğimizi düşünmek kaçınılmaz. Ülkede çok fazla fakültenin açılmış olmasıyla birlikte özellikle 2013’te gelen kararlar sonrasında eczacılık öğrencilerinin aklı çok daha fazla karışmaya başladı. Eczacılık mezunlarının çok büyük bir yüzdesinin de serbest eczacılığa ilgi duyduğu aşikar. Hem kotadan dolayı hem de ülkemizin yaşadığı açıkça ilan edilmeyen ama hepimizin farkında olduğu ekonomik krizleri yaşayan bir gençlik için bu durum geleceksizlik endişemizi kat kat arttırıyor. Eczane açılabilecek yer bulsak bile devir ücretlerinin birçoğumuz için erişilemez oluşundan dolayı serbest eczaneye atılmak belki de burada bizim için bir hayale dönüşüyor. Serbest eczacılıkta ortaya çıkan kota sorunuyla birlikte insanlar bölümü daha az tercih etmeye, hâlihazırda okuyan arkadaşlarımız ise ne yapacağı konusunda sık sık düşünmeye başladı. İlaç Firmasına mı girsek ? Ama oralarda bir tanıdık olmadan firmalarda iş bulabilmek mümkün mü? Firmanın çalışma koşulları nasıl? ‘’Geleceksizlik endişesi’’ benim için bunun gibi birçok soruyla birlikte burada başlıyor. Yaz stajım için eczanelerle görüşmeye başladığımda oralardaki eczaılar bize ileride ne yapmak istediğimizi sorduklarında çoğunlukla net bir cevap veremiyorum çünkü hem daha ikinci sınıf öğrencisi olduğum ve staj deneyimine sahip olmadığım için, hem de eczacı adayı öğrenci arkadaşlarımla bu konuları konuşup araştırma yaptığımız için belirsizlikler ve kaygılar arasında bizler için net bir şey söylemek zor oluyor.
Gelecek kaygı verici
Sadece meslek içi belirsizlikler ve endişlerle de kalmıyoruz. Çünkü bizler yaş aldıkça değişiyoruz ve dünya bizden daha çok değişiyor. Bazen değişen dünyaya ayak uydurmakta zorlanıyoruz. Teknoloji hayatımıza nüfus ettikçe ‘’Biz de bu piyasada yer alabilir miyiz?’’ diye düşünmekten kendimizi alıkoyamıyoruz .Eczaneler dijitalleşebilir mi? Ne kadar dijitilleşebilir? Dijitalleşen dünyada eczacılık sektörü insansızlaşabilir mi? Bu düşünceler bazen kaygılara yol açsa da bazen de bir hayalgücü zemini oluşturup yeni fikirlere de olasılık sağlayabiliyor. Örneğin MHRS sistemi gibi eczane randevu sistemi oluşabilir mi? Hastanın tüm sağlık bilgileriyle kullandığı ilacın kişi üzerinde etkilerini / zararlarını İşleyebileceğimiz bir takip sistemi geliştirebilir miyiz gibi fikirler ve dahası beliriyor benim kafamda.
Özetle kaygılarımızın çok çeşitli sebepleri var. Tüm bu nedenler yüzünden zaman zaman demoralize olabiliyorum ancak burada kaygı ve umudun iç içe olup sürekli yer değiştirdikleri bir döngü var aslında. Yani çoğunlukla endişelerimizden bahsetmiş olmama rağmen zaman zaman da yeni olasılıkları düşünüp umutlanıyorum. Koşulların değişkenliğine rağmen ben bu bölümün bir parçası olmaktan her zaman gurur duyuyorum. Endişelerimin beni çıkmazlara sürüklemesine izin vermeden kendim için yeni bir yol bulmaya, farklılıkları denemeye çalışıyorum. Dilerim ki mesleğimizin geleceğinde birbirimize güzellik aşıladığımız ve birbirimizin elinden tuttuğumuz umut dolu günlerimiz olsun ve bilgilerimiz birbirimize ışık olsun.