Sosyal Güvenlik Kurumu (SGK) güvencesiyle ilaçlarını temin eden halkımızın muazzam bir çoğunluğu reçetelerini eczanelerden karşılarken ödedikleri ücretlerin artmasından yakınmakta, ekonomik zorluklarla boğuşan çoğu kişi maalesef kimi zaman ilaçlarını alamadan eczanelerden ayrılmaktalar.
Eskiden beri alışık oldukları şekliyle emekliler ilaçları için maaşlarından kesilen %10’luk bir tutarın sorumluluğunu alırlarken çalışanlar ise %20’lik bir tutar için eczanede ödeme yapıyordu. Daha sonra buna muayene katılım payı ve reçetede yer alan ilaç sayısına göre hesaplanan ek bir katılım payı da eklendi. Bir dönem iktidar, “artık hastanelerde muayene ücreti ödemeyeceksiniz!” diye propaganda bile yapmıştı, tabi bu ücretlerin eczanelerde tahsil edileceği bilgisini vermeden… Eczacılar da istemedikleri bu angarya tahsildarlık görevini yaptığında insanlara çok laf anlatmak zorunda kalmıştı. Sonra herkes gerçeği öğrendi ve alıştı.
Eşdeğer ilaç uygulaması nedeniyle aynı etken maddeye sahip ilaçlar arasından fiyatı en ucuz olan ilacı baz alan SGK, bu en ucuz fiyatlı ilaçlar dışında kalan ilaçları temin etmek isteyen hastalara aradaki farkını kendilerinin ödemesini dayatan bir anlayışa sahip. Bir ilaç grubunda, daha da ucuz fiyatlı yeni bir firma piyasaya girdikçe hastaların bu ilaçları almayıp öteden beri kullandıkları ilaçları alması durumunda ilaç fiyat farkı adı altında ödedikleri ücretler her geçen gün daha da artmakta.
SGK, daha da ileri giderek bu fiyat farklarının belirlenmesinde kullanılan hesaplamalarda değişiklik yapmaya çalışarak kendi sorumluluğundaki yükü hastalara daha fazla yıkmak istenciyle kimi çabalar içerisinde oldu. Geçtiğimiz günlerde İstanbul Eczacı Odası’nın bir mahkeme kararıyla bu girişimi şimdilik püskürtülmüş oldu.
Yukarıda kabaca anlattığım, SGK güvencesi olan hastaların eczanelerde ödemek zorunda kaldıkları ücret kalemlerinin gerçek yaşamda yani eczanelerde hastalarla eczacılar arasında nasıl durumlara neden olabildiğini hastalardan alınan ilaç fiyat farkları üzerinden bugün yaşadığım bir örnekle anlatmak istiyorum.
“Aynı etken maddeli ilaçtan hastalar da ucuzunu alsın canım, bu da dert mi?” diyenleri duyar gibiyim. Peki ya o fiyatı referans alınan ucuz ilaçlar piyasada yoksa ve isteseniz dahi alamıyorsanız?
Aylardır Sara (Epilepsi) hastası çocuğu için aradığı ilacı sormaya yine geldi yoksul bir teyze bugün. Her ay ilacını yazdırır, fatura sonlandırma gününün sonuna kadar ilacı ararız, bulamayıp reçeteyi yine sileriz Medula’dan. İlacın aslında orijinal eşdeğeri var piyasada ama az önce bahsettiğim gibi referans alınan yani fiyat farkı ödemek zorunda olunmayan ilaç piyasada yok. Ama bu yok olan ilaç yani isteseniz dahi ulaşamadığınız ilaç siz diğer ilacı almak istediğinizde kağıt üzerindeki varlığıyla size ilaç fiyat farkı ödemesi çıkarıyor.
Teyzenin çocuğunun sabah akşam 150 mg “topiramat” içmesi gerekiyor. 100 mg ve 50 mg olarak ayrı formlardaki bu ilaçlardan 3 aylık almak istediğinde toplamda 683 lira ilaç fiyat farkı ödemesi gerekiyor. Durduk yere… Hiçbir kabahati yokken… SGK, sorumluluğundaki bu yükü yoklukla boğuşan bu teyzenin üzerine bindiriveriyor…
Ama teyzemiz bugün bir farmakolog gibi dersine çalışıp gelmiş:
“Yavrum bunun 200 mg’lık formu da varmış, onun eşdeğeri olmadığı için fiyat farkı çıkarmıyormuş, diyorum ki benim oğlan sabah akşam 150 mg içiyor ya, 200mg’lıktan alayım, onu ikiye böleyim 100 mg yapar. 50 mg olana da artık veririz 230 lira. Böldüğüm 100 mg olanla birlikte 50 mg’lık ilacı da içer etti sana 150! Yazık, oradan kurtardığım parayla da pazarı düzerim, başka türlü güç yetmiyor…”
Peki 200mg’lık film kaplı bu tabletler bölünebilir miydi?
İlacın bölünmesi ilacın etkinliği, yan etki risklerini, emilimi gibi önemli faktörleri etkiler miydi?
Başladık araştırmaya…
Sevgili Mesut Sancar hocamızın önderliğinde M. Yasir Demirci ve Yunus Emre Ayhan ile birlikte hazırladıkları, Marmara Üniversitesi Eczacılık Fakültesi’nde yayımladıkları bir çalışmaya ulaştım: Yutma Güçlüğü Olan Erişkin Hastalarda İlaç Kullanım Rehberi.
Ne de güzel bilgiler sunulmuş burada. Meslek içi eğitimler yerine “antin kuntin” etkinlikler düzenleyen meslek örgütlerimizin sayısı her geçen gün maalesef artarken merakını gidermek isteyen meslektaşlarımız için çalışmanın PDF linkini buraya bırakıyorum.
Yukarıda anlattığım referans alınan eşdeğerin piyasada bulunmayıp ilaç fiyat farkı söz konusu olduğunda referans kabul edilmesinin yarattığı sorunlar birçok ilaç için de geçerli. Bu referans eşdeğer uygulamasına devam edilecekse piyasada olmayan ilaçların belirlenip hesaplamalara dahil edilmemesi gerekiyor. Aksi halde SGK’nın yükünü fark ettirmeden yurttaşa aktarmak dışında bir işe yaramıyorlar.
Evet, sağlığa erişimin de bir ekonomisi var. Siz farkında olmasanız bile yoksulluk bu hesapları yapmak zorunda bırakıyor bazen. Halkımız hakkı olan sağlığı talep ederken üstüne bindirilmek istenen yükü alacak yeri olmadığından farmakologlara taş çıkarıyor…
Halkımız için halkımızla birlikte öğrenmek, onlarla
birlikte değiştirmek için bu köhne düzeni…
*Sağlık çalışanlarınca sıkça başvurulan online ilaç bilgi kaynağı RXMediaPharma’da “ilaç kırılmamalıdır” yazarken yukarıda bahsettiğim çalışmada son çare olarak bu yola başvurulabileceği yazıyor. Gel de çık işin içinden çıkabilirsen…