Bu akıl almaz mantarlar çoğunlukla Brezilya, Avustralya ve Tayland’da bulunan tropikal yağmur ormanlarında ve Güney Carolina, Florida ve Japonya’da yer alan ılıman ormanlarda bulunur. Devamlılıklarını sağlamak üzere savunmasız karınca türlerini, kendi zombi konakçıları yapmakta ustalaşmışlardır. Bu türe ait ilk bulgular 48 milyon yıl öncesine kadar dayanmaktadır. Almanya’da bulunan karınca fosilleri ile kanıtlanan bu evrimsel süreç, günümüze gelene kadar en mükemmel halini alarak kusursuzlaşmıştır.
Her karınca popülasyonuna özgü bir Cordyceps mantar türü vardır ve sadece konakçıya özgü olarak evrimleşmiş olan mantar türü onu enfekte edebilir.
Bu istila planını 3 aşamada inceleyebiliriz…

1-Dış İskelete Yapışma
Daha önce istila edilmiş konaktan başarılı şekilde yayılan Ophiocordycpes sporları hava yolu ile yeni konak canlıya yapışır. (Döngüsünü tamamlamış bir Ophiocordycpes mantarı 25-30 metre çevredeki alanı enfekte edebilir.) Aşılması gereken ilk engel karıncanın iskeletidir. İskelet delinerek iç organlara özellikle beyne ulaşmak hedeflenmektedir. Bu aşamada mantar hifleri; kitinaz, lipaz ve proteaz gibi enzimlerin yanı sıra mekanik basıncı da kullanarak eksoskeletonu (dış iskelet) deler. Ve sızma başarılı bir şekilde başlar.

2-Manipülasyon ve Tırmanma
Mantar, konakçının içine girdikten sonra çoğalır ve konağın beyninin etrafında görülmeye başlar. Belirli bir popülasyona ulaşan mantar hücreleri, kendine özgü salgılar ile santral sinir sistemini ele geçirerek karıncayı manipüle etmeye başlar. Karıncanın içgüdüsel olarak yaptığı yuvasını koruma, besin bulma gibi reflekslerinden vazgeçirerek kendi için en ideal neme (%94-95) ve sıcaklığa (25-30°C) sahip, yerden yüksekliği ortalama olarak 25 cm yükseklikte olan bir yaprağa tırmanmasını sağlar. Enfekte olmuş karıncalar düzensiz hareket ve kasılmalar sergiler.
Yapılan araştırmalar bu manipülasyon sürecinin 3 aktörü olduğuna işaret etmektedir: Sphingosin, Guanidinobütirik Asit (GBA) ve Hipoksantin.
Sphingosin ve Guanidinobütirik Asit (GBA); her iki bileşiğin de nörolojik sorunlara yol açtığı bilinmektedir. Ayrıca diğer mantar metabolitlerinin de konakçının beyninde etkileşime girerek Sphingosin ve GBA düzeylerini arttırdığı düşünülmektedir.
Hipoksatin ise serebral korteks üzerindeki sinir hücrelerinin tahribatından sorumludur. Karınca özelinde bu tahribat, motor nöronları stimüle ederek karıncanın hareketlerinin kontrolünü sağladığı düşünülmektedir.

3- Ve Ölüm Kavraması
Enfekte olmuş karıncanın sergilediği ünlü ‘ölüm kavraması’ da mantar manipülasyonunun bir sonucudur. Bu davranış karıncanın, mantar için uygun yaprağın alt kısmına çenesini çok sıkı bir şekilde kenetlemesinden (ısırmasından) oluşur. Böylelikle karınca ters bir şekilde ölürken düşmez ve mantarın üremesi için elverişli bir pozisyonda sabit kalır. Bu durum muhtemelen karıncanın mandibular (çene) kaslarının mantar bileşiklerinin salgılanması dolayısıyla atrofisinin (körelme) bir sonucudur. Birçok araştırmada mandibular kas dokularında mantar popülasyonuna rastlanmıştır.
Böylelikle konağı istediği nem ve sıcaklık değerinde, istediği yükseklikte ve pozisyonda kitleyen istilacı mantar, son bir hamle ile karıncanın tüm enerjisini alarak onu öldürür.
Karıncanın boyun bölgesindeki iskeleti delerek dışarıya doğru büyümeye başlar. Bu süreç yaklaşık 4-10 gün arasında değişir. Yaşam döngüsünün sonunda, tipik olarak tek, ince fakat esnek, koyu pigmentli bir stroma üretir ve bu, karınca öldüğünde dorsal pronotum bölgesinden ortaya çıkar. Ayrıca spor taşıyan cinsel yapı olan peritesyum, sap ucunun hemen altında görülebilir. Bu kompleks mantarın meyve veren gövdesini oluşturur.
Böylelikle oluşan mantar sporları yeni avlarını bulmak üzere çevreye yayılır. Bir istila döngüsü tamamlanarak istenilen amaca ulaşılmış olur.
Geleneksel Çin Tıbbında Cordyceps
Cordyceps mantarlarından bahsederken geleneksel Çin tıbbı üzerindeki etkilerinden ve kullanım alanlarından bahsetmezsek olmaz diye düşünüyorum ve kısaca değinmek istiyorum.
Cordyceps mantarları, geleneksel Çin tıbbında uzun bir geçmişe sahiptir ve “Dong Chong Xia Cao” olarak bilinir. Binlerce yıldır Çin tıbbında kullanılan bu mantarlar, özellikle güçlendirici ve yenileyici özelliklerinden dolayı değer görürler. İnsanların sağlığını iyileştirmeye yardımcı olduğuna inanılır ve birçok rahatsızlığın tedavisinde kullanılırlar.
Cordyceps mantarları, Çin tıbbında genellikle bağışıklık sistemini güçlendirmek, enerjiyi artırmak, yorgunluğu azaltmak, böbrek fonksiyonlarını desteklemek, cinsel performansı artırmak, astımı ve bronşiti hafifletmek gibi çeşitli amaçlarla kullanılır. Ayrıca, yaşlanmayı geciktirmek ve genel sağlığı desteklemek için de tavsiye edilir.
Modern bilim, Cordyceps mantarlarının içerdikleri biyoaktif bileşenler aracılığıyla çeşitli yararları olduğu fikrini desteklemektedir. Bu bileşenler arasında polisakkaritler, peptitler, nükleozitler ve diğer metabolitler bulunur. Cordyceps mantarları, doğal bir adaptojen (dengeleyici) olarak kabul edilir, yani vücudun stresle başa çıkmasını destekler ve dengeli bir duruma geri dönmesine yardımcı olur.
Günümüzde Cordyceps mantarları, geleneksel Çin tıbbının yanı sıra dünya genelinde takviye edici gıda olarak da popülerlik kazanmıştır.