Sosyal medya hesaplarımda özellikle de Instagram’da önüme sık sık eczacı videoları düşmeye başladığında bu yazının nüveleri atılmaya başladı zihnimde. Bio kısmında eczacı titrinin dışında “sihirli tarifler, sağlıklı yaşam ve güzellik sırları, eczacı-anne, fonksiyonel-veteriner eczacılığı, estetisyen-aromaterapist-homeopat eczacı, girişimci eczacı” gibi pek çok süslü etiketler yer alan bu kişilerden yazıda ‘Influencer eczacılar’ olarak bahsedeceğim. Influencer, kısaca insanların satın alma konusunda davranışlarını etkileyen veya değiştiren kişi anlamına geliyor. Bunu etik kurallarla yapması ise gerekmiyor. Çünkü ne denetleyen var, ne işlenen suçlara verilen cezalar, ne de vicdani özdenetim…
Sosyal medya platformlarında influencer eczacı hesap sayısı her geçen gün artmakta. Yazıyı hazırlarken önüme çıkanlardan incelediğim 45 adet hesaptan milyon takipçi sayısına ulaşan da var, henüz işin başında olan da.
Influencer eczacılardan bazıları direkt ürün linki veriyor ve satışa yönlendiriyorken bir kısmı kendi ürettirdiği ürünlerin sitesine yönlendiriyor, bir kısmı ise en yakın eczaneye başvurabilirsiniz diyor.
Influencer eczacılardan kimisi çok profesyonel çekimlerle ve göz alıcı arka planlarla izleyici karşısına geçerken kimisi daha mütevazi ve amatör olarak ilerliyor.
Influencer eczacıların birçoğu reçeteli satılan ilaçlar hakkında değil de gıda takviyesi, dermokozmetik, aromaterapi, fitoterapi gibi alanlarda konuşmayı tercih ediyorlar (hemen hemen hepsi). Sanırım en çok yasal boşluğu burada buluyorlar. İşin bir de maddi boyutu var. Reklamı yapılan ürünlerin pazarında hâkim olan ya da olmaya çalışan firmalar, kendi düzenledikleri kongrelerde eczacılara ideolojik girdiler yaparak eczacıların hâkim kalabalığının zihninde eczacılığı yeniden tariflemeye çalışıyorlar. Buradaki ana tez ise eczacıların ilaç satarak artık ayakta duramayacağı. Yani içinde bulunduğumuz sistemin çelişkileri üzerinden eczacılara “Artık kazanamıyorsunuz, gelin birlikte pazarlayalım, ikimizin de birbirine ihtiyacı var!” deniyor.
Şarlatanlık eczacılara da bulaşmış durumda
Influencer eczacılar arasında sahte bilimle (Bach çiçekleri, homeopati, Schussler tuzları gibi) ilgilenenler neredeyse dörtte bir oranında. Derdine derman bulamayan ama sihirli bir çözüm arayan herkesin rızkına göz dikilen bir alan olarak ‘şarlatanlık’ eczacılara da bulaşmış durumda. Bu alandaki çürüme ise piyasanın insafına terk edilmiş, bilimle kurduğu bağ iyice zayıflamış bir akademiden başlar hale gelmiş halde…
Kişisel gözlemlerime göre Influencer eczacıların büyük çoğunluğu eczane eczacılarından oluşmakta. Kimisi ise öğrencilik yıllarından takipçi biriktirmeye başlıyor. Hesaplarında eczanesinin ismini geçirenlerin sayısı görece az. Çünkü bu kanunen yasak ve meslek odaları tarafından denetlenmekte. Buna rağmen bu yazı yazıldığı sırada hala eczanesinin ismini kullanmaya devam edenler de mevcuttu. İncelediğim 45 hesaptan 6’sında eczane ismi direkt yazıyor. Eczane ismi yazmayıp link şeklinde eczane adresini koyanlar da var. Bir kısmının hesabında WhatsApp üzerinden danışmanlık hizmetine yönlendirme mevcut. WhatsApp linkine tıkladıktan sonra eczane ismi çıkan ve profil fotoğrafında eczane tabelası yer alanlar var. Bazılarının ise iki hesabı mevcut: biri kişisel ve sadece arkadaşlarına açık olan diğeri herkese açık bol takipçili hesap. Burada dikkatimi çeken şey ise takipçili hesapta eczane ismi yazmamasına rağmen, kişisel hesaplarında eczane isminin yer alması. Bir kısmı iletişim için e-posta adresi tercih ediyor. Bu e-posta adreslerinde eczane ismi yer alıyor. “Reklam ve iş birliği için mail adresim şudur” şeklinde belirtenler de mevcut.
Influencer eczacıların bir kısmı bilgi verdikten sonra direkt ilaç dışı ürün reklamına geçerken bir kısmı sadece bilgilendirme yapıp ürün reklamı yapmasalar bile izleyeni ürün içeriğine yönlendiriyorlar. Örneğin magnezyumun faydalarını anlattıktan sonra direkt firma ürünü gösteren de var, sadece magnezyumu anlatan da. Rastgele incelediğim 45 hesaptan, bilimsel içerik üretip reklama mahal vermeyen sadece tek bir hesap vardı.
Hasta mı, müşteri mi, tüketici mi?
Influencer eczacıların hitap ettikleri kitlenin ne olduğu konusunda kafaları karışık görünüyor. Hastaya mı müşteriye mi sesleniyorlar? İzleyeni direkt tüketici olarak mı konumlandırıyorlar yoksa ihtiyacı olan bir kişi olarak mı? Danışan ifadesi ise sık sık kullanılıyor. En sorumluluk alınmayan tanım olarak bu tercih ediliyor sanırım.
Influencer eczacıların kamera karşısına geçme motivasyonlarının ne olduğu sorusunu da sormak gerekiyor. Halka sağlık alanında hizmet mi, kendi reklamlarını yapmak mı, markalardan alacakları ücret mi, ilaç dışı piyasada söz sahibi olmaya çalışmak mı? Influencer eczacıların çoğu için ana amaç ürün satışı, pazarlama, kazanç sağlama gibi görünüyor.
Influencer eczacıların birçoğu, hastanın biricikliğini (alerjisi, mevcut kronik hastalıkları, kilosu, sosyoekonomik düzeyi vs.) gözetmeksizin sosyal medya hesapları üzerinden herkesi aynı ürüne yönlendirirken paylaşımlarının sonuna “Paylaşım bilgi amaçlıdır, lütfen ezbere kullanmayın, doktorunuz size uygun olanı seçecektir.” diye ekleyerek topu üzerlerinden atıyorlar. Bu TV reklamlarında insanları dolandırmak için koca koca yalanlarla reklam yapıp sonra da mecburen söylenmesi gereken sözün halkın okuyamayacağı hızda altyazıdan geçirilmesine benziyor.
Fakülteye girdiğimizde mesleğe dair ilk öğretilenlerden biriydi: “İLAÇTA REKLAM OLMAZ!” İkincisi ise “İlaçta kalite yoktur, her ilaç eşit kalitede olmak zorundadır.” İlaç ihtiyaç duyulduğunda ve hekim-eczacı danışmanlığında hastaya sunulan bir şey olarak diğer metalardan ayrılıyor ve ülkemizde kanunen reklamı- internet üzerinden satışı yasaktır. O halde sıra neyin ilaç kabul edilip neyin ilaç dışı olduğu ayrımına geliyor sanırım. Influencer eczacıların, ‘gıda takviyesi adı altındaki vitamin, mineral gibi destek ürünler ilaç niteliğindedir’ mücadelesi veren eczacılarla zıt yönde hareket ettiğini söyleyebiliriz.
Gıda takviyesi adı altındaki vitamin, mineral gibi destek ürünler ilaç niteliğindedir
Mesleki eğitimlerin içinin boşaltıldığı ve her geçen gün daha çok eczacının esas alanı olan ilaçtan uzaklaştığı görülür ve SGK ödemesinden çıkarılan ilaçlarla sağlık sadece parası olanın ulaşabildiği bir lüks haline gelirken influencer eczacılardan yola çıkarak eczacı camiasını saran bu ilaç dışı piyasaya yönelmenin en büyük sebebinin, eczacıların mevcut düzendeki ekonomik çıkmazlarının olduğunu söyleyebilir miyiz?
İnsan sağlığını ilgilendiren konularda çıkar sağlamak amacıyla yanlış ya da eksik bilgi vermek, abartmak, teşvik etmek, yalan söylemek, bilim dışı ifadeler kullanmak, olmayan bir etki kazanımına gönderme yapmak, bu yönde algı yaratmak etik dışıdır. Kâr amacıyla insanlara zarar vermek anlamına gelir.
İlaç dışı firmaların eczacı güvenilirliğini kullanarak ürünlerini tanıtmasında başı çeken, kameralar önüne kendini atan ve tanıttığı ürünle adeta “aşk” yaşayan Influencer eczacıların önemsenecek bir kısmının eczacılık mesleğinin geleceğini oldukça kötü yönde etkilediğini söyleyebiliriz. Bu pazarda etik değerleri çiğneyenler; cildiye doktorları, diyetisyenler, ünlüler, güzellik salonu sahipleri ve şarlatanlarla rekabet ederken davranışlarıyla eczacılık etiğini çiğnemektedirler.
Eczacılara “Bildiğiniz eczacılık bitti, şimdi bizim istediğimiz eczacılığı yapmak zorundasınız!” diyerek mesleğin altını oyan sermaye gruplarına ayık olmamız gerekiyor. Meslek örgütlerinin ve akademinin bu zihniyetlerden arındırılması gerekiyor. Meslek bizimse sahip çıkmak gerekiyor.
Kapımızın önünü süpürmeye başladık bile…