İster doktor gözetiminde yeni bir doğum kontrol yöntemi denemeyi düşünüyor olun, ister sadece mevcut olan yöntemler hakkında daha fazla bilgi edinmek istiyor olun; doğru doğum kontrol yöntemini seçme görevinin göz korkutucu olabileceğini bilerek sizlere bu yazıyı hazırladık. Vücudunuz ve yaşam tarzınız için en iyi kararı vermek için, doğum kontrol yöntemlerinden bazıları hakkında bilinmesi gerekenleri sıralayalım…

1. RİA
(Rahim İçi Araç/Spiral – Hormonal Olmayan/Hormonal)
Bir sağlık uzmanı tarafından rahim içine yerleştirilen, T şeklinde küçük bir cihazdır. Hamileliği %99 oranında önler. Hormonal olmayan (bakır) ve hormonal seçenekleri bulunan RİA, en etkili doğum kontrol yöntemlerinden biridir ve seçtiğiniz türe bağlı olarak 3 ila 12 yıl arasında rahim içinde kalabilir. Aktif vajinal enfeksiyonu olanlara takılmamalıdır. Yıllık doktor muayenesi olması gerekir. Rahim içi araca bağlı olarak kadınlarda; aşırı adet kanamaları, ara kanamalar, kasık ağrıları görülebilir. Progesteron hormonu içeren rahim içi araçların, standart olanlara üstünlüğü kanama problemlerine yol açmamasıdır.

2. Doğum Kontrol Hapları
(Oral Kontraseptifler – Hormonal)
Maksimum etki için her gün aynı saatte alınması gereken, adet döneminde krampları ve kanamayı azaltmak için sıklıkla kullanılan gruptur. Hamileliği %93 oranında önler. Hap, yumurtalıkların yumurta bırakmasını engellemek için hormon veya hormonlar (yalnızca progesteron veya progesteron+östrojen) salgılar ve servikal mukusu kalınlaştırır, bu şekilde spermin girmesi engellenir.
En önemli yan etkisi kanda pıhtılaşma riskini artırmasıdır. Yapılan çalışmalarda toplardamarlarda pıhtılaşma riskinin 3-7 kat arttığı gösterilmiştir. Ailevi eğilimi olanlar yüksek risk grubunda olsa da, sigara kullanımı ve yüksek tansiyon inme ihtimalini arttırır.
Yapılan çalışmalarda doğum kontrol hapı kullananlarda meme kanseri riskinin % 20-30 oranında arttığı ve bu artışın ilaç bırakıldıktan 10 yıl sonra kaybolduğu görülmüştür.

Aşağıdaki durumlarda östrojen içeren kontraseptifler KULLANILMAMALIDIR!
Serebral damar hastalığı, koroner arter hastalığı, karaciğer fonksiyon bozukluğu, östrojene bağlı tümörler, anormal vajinal kanama, gebelikte tıkanma sarılığı öyküsü, doğumsal hiperlipidemi, şişmanlık ve 35 yaş üstü sigara kullanımı.
Bu grup ilaçlara tablet alımını unutmamanız çok önemlidir. Eğer 12 saatten daha az bir süre unutulmuşsa, koruyuculuk azalmaz fakat hatırlanır hatırlanmaz ilacın alınması gerekir. Eğer 12 saatten daha fazla gecikme olmuşsa koruyuculuk azalmış olabilir.
-1. haftada 12 saatten fazla gecikme olduysa, bu durumda aynı anda iki tablet almak anlamına gelse de, unutulan tablet hatırlar hatırlamaz alınmalıdır. Takip eden 7 gün boyunca kondom gibi ek bir bariyer yöntem kullanılmalıdır.
-2. haftada 12 saatten fazla gecikme olduysa, unutulan günün tableti de alınır ve geçmiş 7 günde tabletler düzenli alındıysa ek bir korunma yöntemine gerek duyulmaz.
-3. hafta için 12 saatten fazla gecikme olduysa ve önceki 7 gün düzenli kullanım varsa, unutulan günün tabletini de alınıp, kalan tabletler normal zamanda kullanmaya devam edilip, ara vermeden yeni kutuya geçilmeli veya;
kullanılmakta olan kutunun bırakılması ve 7 gün aradan sonra yeni kutuya başlanması önerilir.

3. Üç Aylık İğneler (Hormonal)
Bir tıp uzmanı tarafından üç ayda bir, kola veya kalçaya enjekte edilen progesteron hormonu, hamileliği %96 oranında önler. Yumurtalıklarda ovulasyonu önler ve rahim ağzı mukusunu kalınlaştırarak spermin rahme girmesini zorlaştırır.
4. Bir Aylık İğneler (Hormonal)
Bir tıp uzmanı tarafından ayda bir, kola veya kalçaya enjekte edilen östrojen ve progesteron karışımı bu iğneler, yumurtlamayı engeller ve servikal mukusu koyulaştırarak rahim içine sperm alımını önler. Düzenli kullanımda başarı oranı %99’dur.
Eğer mümkünse doğal siklusun ilk günü, yani kanamanın başladığı gün uygulanmalıdır. Kanamanın 2.-5. günleri arasında başlanması da kabul edilir, fakat takip eden 7 gün boyunca ilave olarak bir bariyer yöntemi kullanılmalıdır.

5. Vajinal Halka (Hormonal)
Her ay vajinaya yerleştirilen esnek bir halka şeklinde olan bu araç, hamileliği %93 oranında önler. Vajinal halka, yumurtalıkların yumurta salmasını engelleyen ve servikal mukusu kalınlaştıran hormonları salgılar, bu nedenle spermin rahme girmesi zorlaşır.
6. Doğum Kontrol Bandı (Hormonal)
Bant, cildin onaylanmış bölgelerine haftalık olarak (çıkartma gibi) uygulanır ve hamileliği %93 oranında önler. Bant, yumurtalıkların yumurta salmasını engelleyen hormonları salgılar ve servikal mukusu kalınlaştırarak etki eder.
7. İmplant (Hormonal)
Bir sağlık uzmanı tarafından üst koldaki derinin altına yerleştirilen küçük bir çubuk şeklindedir. Hamileliği %99 oranında önler. Kalıcılığı 3-5 yıl olan implant, yumurtalıkların yumurta salmasını engelleyen progestin hormonunu salgılar ve rahim ağzı mukusunu kalınlaştırarak spermin rahme girmesini zorlaştırır
8. Acil Kontrasepsiyon
(Hormonal ve Hormonal Olmayan)
Bir acil butonu olarak düşünmemiz gerekse de, bahsetmemiz gereken acil kontrasepsiyon, korunmasız cinsel ilişkiden sonraki beş güne kadar kullanılabilir. Etkinliği değişen derecelerde olan bir hap veya RIA şeklinde olabilir. Acil kontrasepsiyon, yumurtlamayı önleyerek ve servikal mukusun kalınlaşmasını sağlayarak hamileliğin oluşmasını önler. Detaylı bilgi için konuyla ilgili içeriğimizi inceleyebilirsiniz!
9. Spermisit ve Jel
Sperm öldürücü kimyasallar, köpük, fitil veya film gibi spermisitler ile üretilmiştir (ayrı olarak kullanılır, birlikte kullanılmaz). Hamileliği %79-86 oranında önler. Cinsel birleşmeden kısa bir süre önce vajinaya yerleştirilen spermisitler rahim ağzını tıkar ve spermin yumurtayla birleşmesini engeller.

10. Doğurganlık Farkındalığı / Doğal Aile Planlaması (Hormonal Olmayan)
Doğal aile planlaması, bir kadının hamile kalma olasılığının en yüksek ve en düşük olduğu zamanı belirlemek için adet döneminden yumurtlama dönemine kadar olan aylık döngüsünü takip etmesini içerir. Yumurtlamaya yakın günler, hamile kalma olasılığınızın en yüksek olduğu verimli günlerdir. Döngünün 26-32 gün arasında olması şartı ile 8-19. günler, ovülasyonun gerçekleştiği dönemdir ve kondom gibi ek bir doğum kontrol yöntemi kullanılmalıdır. Bu yöntem doğru kullanıldığında hamileliği %77-98 oranında önler.
11. Tubal Sterilizasyon (Tüp Ligasyonu – Cerrahi)
Tüplerin bağlanması veya tüp sterilizasyonu olarak da bilinen tüp ligasyonu, bir tür kalıcı doğum kontrolüdür. Tüp ligasyonu sırasında, hamileliği kalıcı olarak önlemek için fallop tüpleri kesilir, bağlanır veya bloke edilir.
Tüp ligasyonu, bir yumurtanın yumurtalıklardan fallop tüplerinden geçmesini ve spermin fallop tüplerinden yumurtaya gitmesini engeller. Prosedür adet döngüsünü etkilemez.
Tüp ligasyonu, doğumdan sonra veya sezaryen gibi başka bir abdominal cerrahi ile kombine biçimde herhangi bir zamanda yapılabilir. Çoğu tüp ligasyonu prosedürü geri alınamaz. Geri döndürülmeye çalışılırsa, büyük bir ameliyat gerektirir ve her zaman etkili değildir.
Hamileliği kalıcı olarak önler, bu nedenle artık herhangi bir doğum kontrolüne ihtiyacınız olmaz. Ancak cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaz.

12. Vazektomi (Erkekte Cerrahi Sterilizasyon)
Vazektomi, erkeklerde sperm taşıyan tüplerin bağlanmasıyla yapılan bir doğum kontrol yöntemidir. Düşük risklidir ve geri döndürülme ihtimali olan bir doğum kontrol yöntemidir.
Vazektomi ameliyatı ile erkeklerde sperm taşıyan tüpler kesilir ve uçları kapatılır. Böylelikle spermlerin boşalmayla dışarı atılan semen içerisine geçmesi engellenir. Semen sıvısında sperm olmadığı için de gebelik riski ortadan kalkmış olur.
Vazektominin istenmeyen gebelikleri önleme oranı %100’e yakındır. Ancak cinsel yolla bulaşan enfeksiyonlara karşı koruma sağlamaz.

13. Femidom (Kadın Kondomu – Bariyer)
Yaklaşık 15 santimetre uzunluğunda poliüretandan yapılmış bir kılıf yapısında olan kadın prezervatifi ilişkiden önce vajina içerisine yerleştirilir.
Kondomun her iki ucunda yarı sert ve kolay bükülebilen bir halka vardır. Kapalı uçta bulunan halka kondomun yerinde durmasını sağlarken, açık taraftaki halka perine bölgesi ve penis kökünü korurken kondomun ilişki sırasında vajina içine kaçmasını engeller.
Kondom yapısındaki maddenin özelliğine bağlı olarak yerleştirildikten hemen sonra vücut sıcaklığı ile yumuşayarak vajina duvarına yapışır. Kondomun içi silikon temeli bir kayganlaştırıcı ile kaplıdır.
Yerleştirirken kapalı uçtaki halka orta, işaret ve baş parmaklar ile bükülerek vajina içerisine sokulur ve daha sonra işaret parmağı ile sonuna kadar itilir. Bu sırada kondomun kendi etrafında bükülmediğinden emin olmak gerekir.
Kondomun dışta kalan parçası ilişki sırasında genital bölgelerin temas etmesini engellediğinden genital siğillere karşı erkek prezervatifinden daha fazla koruyuculuk sağlar.
İlişki sonrasında kondom dikkatli bir şekilde çıkartılmalı ve atılmalıdır. Aynı kondom birden fazla kez kullanılmamalıdır.
14. Kondom (Erkek Kondomu-Bariyer-Prezarvatif)
Genellikle lateksten üretilen hem bazı cinsel hastalıklardan koruyan hem de doğum kontrol yöntemi olarak tercih edilen bir kılıftır. Penise sertleşme gerçekleştikten sonra takılmalıdır. Ucunda meninin toplanması için bir hazne bulunur. Bu haznenin bulunmaması durumunda meni dışarı taşarak gebelik oluşmasına sebep olabilir. Doğru kullanıldığında koruyuculuk %98 oranındadır. Bel soğukluğu, frengi ve AIDS gibi hastalıklardan da koruduğu bilinmektedir. Ancak HPV bulaşını engellemeye yeterli olmamaktadır.
Bazı kadınlarda kondomun üretildiği lateks malzemesine karşı duyarlılık görülebilmektedir. Bu gibi durumlar için polizopren gibi malzemelerden yapılan kondomlar tercih edilmelidir. Lateks dışı kondomlar kullanıldığı zaman AIDS’ten korumadığı düşünülmektedir.
İlişki sonrasında kondom dikkatli bir şekilde çıkartılmalı ve atılmalıdır. Aynı kondom birden fazla kez kullanılmamalıdır.
Bahsettiğimiz doğum kontrol yöntemlerinden bir çoğunun (özellikle hormonal olanlar) kullanımına, kişinin
hastalıklarına veya gebelik durumuna göre mutlaka doktor karar vermeli veya doktor gözetimi altında
uygulanmalıdır. Maliyet değişkenleri de göz önüne
alınarak, aile hekimlikleriyle iş birliği içinde hareket
edilmesi önem arz eder.